Anne Adayları: Bu 9 Ürün Gerçekten Gerekli Mi?

Annemi olacaksınız? Kafanız çok mu karışık? Bebeğinizin sağlığı, hijyeni, doğru beslenmesi vs vs hepsi gözünüzde mi büyüyor? O zaman derin bir nefes alın ve kafanızı karıştıran bazı şeyleri gelin beraber netleştirelim.

8 aylık oğlu olan bir anne olarak; zamanında benim kafamı kurcalayıp alsam mı almasam mı dediğim şeylerden bahsetmek istiyorum. Bazılarını aldım kullandım, bazılarını almadım, bazılarını da almış olmama rağmen kullanmadım. Ürünlere neden ihtiyaç duydum ya da duymadım? Kullanırken ne gibi kolaylıklar/zorluklar yaşadım? bunlardan bahsetmek istiyorum sizlere.

“Ya buna da ne gerek var ki?” dediğimiz şeyler bazen hayat kurtarıyor. Ama bazen de “Bu kesin çok lazım olacak” dediğimiz şeyleri 1 kere bile kullanmıyoruz.

Öncelikle Göğüs Pompasından başlayalım, ne dersiniz?

Göğüs pompası; hem göğsü boşaltmak için hem emmeyen bebeğe anne sütü verebilmek için hem de sütünü arttırmak için bence kullanılması gereken bir ürün. Uzmanlar sütün çoğalması için “Kesinlikle emzirilen göğsün, tamamen boşaltıldığından emin olun ki hormonlar yeni süt üretimine geçebilsin.” diyorlar. Yani, eğer göğüs tamamen boşalmıyor ise hormanlar bir süre sonra tembelliğe alışıyor ve dolayısıyla süt üretimi azalıyor. Eğer bebeğinizi anne sütüyle beslemek istiyorsanız, göğüs pompasına çok ihtiyacınız olacak. Bu yüzden bence doğumdan önce alınacaklar listesinde kesinlikle olması gerekiyor.

Eeee, peki fazladan sağdığınız sütleri ne yapacaksınız? İşte bu noktada devreye; Süt Saklama Poşetleri ve Kapları giriyor. İster çalışın ister çalışmayın, süt saklama poşetleri kesinlikle ve kesinlikle hayat kurtarıyor. Ben henüz çalışmıyorum, ki gerçi artık oğlum maalesef emmiyor, ilk 6 ay zar zor emzirdim. Ama emzirdiğim dönemlerde, ara ara sütümü sağar ve buzdolabında saklardım, dışarı çıktığım zamanlarda da oğlumu kime bıraktıysam o gün (annane, babane), o sütü çıkarıp ısıtır ve yedirirdi. Böylece benim de aklım oğlumda kalmamış olurdu. Rahat kafayla dışarıda gezinebilirdim. Lohusalık döneminde özellikle ara ara kaçmak isteyeceğiniz için doğum öncesi alınacaklar listesine bunu da kesinlikle eklemelisiniz. Eğer çalışan bir anneyseniz; saklama poşetlerinden mutlaka edinmelisiniz. Saklama sürelerine dikkat etmeyi unutmayın yalnız!

Sütümüzü sağdık, poşetlere koyup dolapta sakladık. Sıra geldi ısıtıp bebeğimizi beslemeye. Mama Isıtıcısı bu noktada devreye giriyor.

Benim bir mama ısıtıcım var ancak 1 kere kullandım ve bir daha kullanmadım. Neden mi kullanmadım? Şöyle ki; bendeki mama ısıtıcısı mamayı sabit sıcaklıkta tutanlardan değil. Mutfaklarımızda kullandığımız su ısıtıcılar var ya onlarla aynı mekanizmaya sahip. Ancak mamayı birkaç saniyede kaynar duruma getiriyor. Hazır ol! da beklemek lazım sıcaklığı iyi ayarlamak için. Zamanı iyi ayarlayamazsanız bu sefer de mamayı/sütü soğutmakla uğraşmanız gerekecek. O sırada da acıkan bebeğiniz bağıra çağıra ağlayacak. En azından benim deneyimlerimde böyle oldu. Sırf bu yüzden de 2. kere deneme gereği duymadım. Artık suyu kaynatıp ihtiyacım olan sıcaklığa getirdikten sonra termosa koyuyorum ve o şekilde yapıyorum mamayı.

Bebeğimizi de besledikten sonra sıra geldi biberonunu temizlemeye. Eee o zaman sırada ne var? Biberon Sterilizasyon Makinesi. Ben bu makineden almadım. Oğlum 8 aylık oldu ve bugüne kadar da hiç ihtiyaç duymadım. Düzenli olarak biberon ve emziklerini kaynatıyorum. Arada sırada da kaynatma suyuna karbonat atıyorum, bu benim için yeterli oluyor açıkçası. Biberon ve emziklerin temizliği çok önemli. Yeterli temizlenmediği taktirde, bağışıklık sistemi tam gelişmemiş olan bebeklerimizin ağızlarında pamukçuk oluşmasına sebep olabiliyor. Pamukçuk, bir tür mantar çeşidi. Eğer pamukçuk yeni başlamışsa, doktorlar genelde karbonatla bebeğin ağzının temizlenmesini öneriyorlar ve ilerlememesi için de bir ilaç veriyorlar. Ben doktoruma danışarak biberon ve emzikleri kaynatırken bu yüzden arada sırada karbonata başvurarak, bu makineyi hiç kullanmadım. Burada şunu da eklemek istiyorum; eğer bebeğiniz pamukçuk olduysa lütfen doktorunuza danışmadan, bebeğinizi muayene ettirmeden karbonatla tedavi etmeye çalışmayınız.

Şimdi ise; son zamanlarda alsam mı almasam mı diye çok düşünüp sonradan doğal bir yöntem bulduğum için almaktan vazgeçtiğim Buhar Makinesi’nde sıra. Kış geldi, soğuk algınlıkları kapıya dayandı. Sobalar, kombiler yanmaya ve beraberinde de evin havası kurumaya başladı. Burun tıkanıklığını önlemek ve bebeğin yattığı odanın havasını hafif nemlendirmek için kullanılıyor buhar makineleri. Tabi bunu da mutlaka doktorunuza danışarak alınız. Çünkü doktorlar bronşit olan çocukların çok nemli ortamda bulunmalarını öneriyor. Ali Baran bir süredir halsiz. Ha hastalandı ha hastalanacak derken bayramdan birkaç gün önce grip oldu. Grip olmasından önce buhar makinesi almayı düşünüyordum ancak bir türlü fırsat bulup alamadım. Hastalanınca da acilen çözüm önerileri aradım ve çok güzel bir yöntem buldum. Nane kaynatıp buharını odaya verdim. Bu yöntem hepimize çok iyi geldi. Nefesimizi açıp odayı nemlendirmesinin yanı sıra odaya da çok hoş bir koku verdi. Oda parfümleri yerine nane kaynatmak daha mantıklı geliyor artık.

Bebeğinizi ayrı odada yatırmak istiyorsunuz, ancak sesini duyar mıyım duymaz mıyım diye endişe mi ediyorsunuz? O zaman sıra gelsin Bebek Telsizi’ne.

Evim müsait olmasına rağmen ben Ali Baran’a oda yapmadım, kendi odamda yatırdım. Şu an kirada olduğumuz için buraya göre mobilya almayı tercih etmedim. Çok kısa bir zaman sonra kendi evimize taşınıyoruz, orada oda hazırlayacağım Ali Baran’a ve o zaman bu telsiz elim ayağım olacak. Şu an hali hazırda bir telsizim olmasına rağmen, bu nedenlerle henüz kullanmadım. Ama eğer diyorsanız ki ben ilk günden ayıracağım odayı, o zaman doğumdan önce alınacaklar listesine telsizi de ekleyin. Ayrıca sadece ayrı odalarda olduğunuzda değil yorgunsunuz biraz uyuyup dinleneceksiniz ya da hazır bebeğiniz uyuyorken banyo yapacaksınız. Belki de akşama misafiriniz var, mutfaktasınız. İşte böyle zamanlarda da çok işinize yarayacak. Sürekli odaya gelip gitmektense telsizi yanınızda bulundurmanız yeterli olacak. Belli mesafeye kadar sinyal alıyor bu cihazlar.

Artık bebeğiniz büyüdü, ek gıdaya başladınız. Bebeğinizi sağlıklı yiyeceklerle ve doğru pişirme yöntemleriyle beslemek istiyorsunuz. O zaman gelsin sıradakiler:

Yoğurt Makinesi, böyle bir makine olduğunu duyduğum andan itibaren hep almak istedim ama hala almadım. Ne kadar pratik ne kadar kullanışlı ya da yoğurt ne kadar kıvamlı oluyor bu makinelerde hiç ama hiç bilmiyorum. Ali Baran zorla emince beni, 4. ayda başladık ek gıdaya. Birkaç denemeden sonra yoğurt kıvamını tutturdum. Hatta yıllardır evde yoğurt mayalayan annem bile “Kıvamı iyi ayarlıyorsun, yoğurdu tutturabileceğini hiç sanmıyordum.” diye itirafta bulunmadan edemedi (Boynuzun kulağı geçtiği bir kere daha kanıtlanmış oldu böylelikle).

Katı Meyve-Sebze Sıkacağı; bu makineyi daha çeyiz hazırladığım zamanlarda almıştım.

Ali Baran ek gıdaya geçince de çok işime yaradı. Meyveleri rendeleyip tülbentte suyunun süzülmesini bekleyene kadar, birkaç saniyede taze meyve suyunuz hazır oluyor, çok pratik. Sadece meyve değil havuç, salatalık vs gibi sebzeleri de kolaylıkla sıkıp içirebiliyorsunuz. Bence ek gıdaya ilk geçiş döneminde ihtiyacınız olacak bir makine. Daha sonrada cam rende kullanıp meyvenin posasını yedirmeye başladım. O yüzden şu sıralar katı meyve sıkacağını fazla kullanmıyorum. Gerçi artık kış geldi, bol bol meyve sıkıp içmek lazım hastalanmamak için.

Son olarak da Buharlı Pişirici’lerden bahsetmek istiyorum. Buharda pişen yemeklerin yağda pişenlere göre daha sağlıklı ve daha az kalorili olduğu bir gerçek. Bu sadece çocuklarımız için değil bizim için de önemli bir detay. Tabi ne kadar uyguluyoruz o ayrı! Ben elektrikli olan buharlı pişiricilerden alıp da kullanmadım. Metal bir aparatım var mutfak eşyaları satan bir yerden almıştım.

Tencereye su koyuyorum, o haşlama aparatını da tencerenin içine koyup üzerine istediğim sebzeleri koyuyorum öyle pişiriyorum. Bu şekilde pişirmek biraz uzun sürüyor gerçi ama pişiyor sonuçta.

Benim tecrübelerim bu şekilde. Umarım biraz kafanızdaki sorulara çözüm getirebilmiş, heyecanınızı, telaşınızı azaltabilmişimdir 

Sevgiler

NOT: Alternatif Anne deki diğer yazılarımı okumak için tıklayın